Neden Hergün 42 Farklı Takviye Kullanıyorum !

Deli değilim ! Mantıklı bir açıklamam var.


Hali hazırdaki tıp literatürü beni iyileştirebilmek için yetersiz kaldığında başıma daha kötü ne gelebilir ki diyerek yenilikçi bilimsel araştırmalardaki bilgileri kendi üzerimde denemeye başladım. İlk başlarda şüpheciydim ama kullandığım her şey ilk günden işe yaradı.

İlk başlarda sadece birkaç adet takviye kullanıyordum ve dürüst olmak gerekirse bu kullandığım takviyeler işe yarıyorlardı ve tamamen yeterliydiler.

Ama zamanla kullandığım bu takviyelerin sadece vücudumdaki iltihabı azaltmadıklarını fark ettim. Tüm bu yaptıklarım beni daha zeki, daha başarılı, daha bilgili, daha mutlu ve daha sosyal bir insan yapıyordu.

Ve dürüst olmak gerekirse bu durumun birazcık bağımlısı oldum.

Aslında bu sadece bana has bir durum değil, eğer sizde kendi vücudunuzdaki eksiklikleri fark edip vücudunuzu benim yaptığım gibi tabiri caizse “hackleseniz” bundan oldukça keyif alırdınız.

Bunun Ne Faydasını Görüyorum !

Bir faydadan bahsedebilmek için öncelikle eksikliklerden bahsedebilmemiz gerekiyor. Çünkü aslında yaptığım her şey kendimde eksik olan şeyleri yerine koymaktan ibaret. Tüm parçaları yerine koyduğumda vücudumun sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlıyor ve bu şekilde normalde olduğumdan çok daha iyi durumda bir insan oluyorum.

Eskiden Yaşadığım Sorunlar

  • Kafamda bir sürü sivilceler çıkıyordu (buradaki görseldeki gibi)
  • Koltuk altlarımda yumurta büyüklüğünde HS lezyonları vardı
  • Günde 30-40 kere hapşırıyordum
  • Nefes darlığı yaşıyordum
  • Sürekli kramplar yaşıyor ve kas ağrılarına maruz kalıyordum
  • Çok yorgundum, günü bitirmekte zorlanıyordum
  • Yataktan kalmak ve sabah uyanmak bana oldukça zor geliyordu
  • Ciddi bir cinsel isteksizlik sorunum vardı. 15 gün boyunca hiç mastürbasyon yapmadığım zamanlar oldu. Bu bir erkek için korkunç bir rakam. Buna ek olarak sabah ereksiyonu gibi bir şeyin varlığından bile haberdar değildim.
  • Bazen baş dönmeleri yaşıyordum.
  • Ciddi bir kıl dökülmesi/tüy dökülmesi sorunum vardı. Sadece saçlarım değil, vücudumdaki bütün tüyler kollarım/bacaklarım dahil olmak üzere korkunç miktarda dökülüyordu.
  • HS lezyonlarım ile birlikte seyreden ishal atakları yaşıyordum.

Bunlara ek olarak daha birçok sorunum daha vardı. Ve işte 42 farklı takviyeyi hergün almamdaki en büyük sebeplerde yukarıdaki sorunlardan kaynaklanıyor. Bağışıklık sistemimi kontrol etmediğimde hastalıklarımdan dolayı acı çekiyorum ve bu hiç hoş değil !

Neleri Düzelttim

  • Artık kafamda sivilceler çıkmıyor. Ek olarak kıl dökülmesi sorunumu da tamamen çözdüm.
  • Koltuk altlarımda HS lezyonlarım yok. Hatta yumurta büyüklüğündeki izler bile tamamen kaybolmuş durumda. Yeni doğmuş gibiyim.
  • Yalan yok haftada birkaç kere hapşırıyorum. (Olur o kadar)
  • Artık nefes darlığı sorunum yok.
  • Kaslarımı çok fazla yormazsam kramp yaşamıyorum.
  • Kendimi oldukça enerjik hissediyorum. Gün bittiğinde bile hala daha bir şeyler yapacak enerjim oluyor.
  • Uyku sürem bariz bir şekilde azaldı. Artık çok daha az uyuyorum ve sabahları çok rahat kalkıyorum. Alarm bile kullanmıyorum.
  • Cinsel olarak kendimi çok daha enerjik hissediyorum. Neredeyse hergün sabah ereksiyonu ile uyanıyorum.

Genel olarak hayatımdaki değişiklikleri bu şekilde sıralayabilirim ama dediğim gibi bu takviyeleri kullandığımda yukarıdakilerden çok daha fazlasını elde ettim. Herşeyden önce öğrenme kapasitemin inanılmaz derecede arttığını ve zihnimin bütün bilgileri bir süngermiş gibi topladığını fark ediyorum. Ve beni en çok mutlu eden şeylerden bir tanesi de bu.

Asperger Sendromlu bir insan olmamdan ötürü zaten birçok konuda normal insanlardan çok daha iyi bir performans sergiliyordum. Ama son dönemlerde kendi kapasitemin bile fersah-fersah üzerine çıkmış durumdayım.

  • En basitinden şu an itibari ile toplamda 8 farklı dil (genellikle programlama dilleri) biliyorum.
  • Okuduğum fakültede sınıf ortalaması 30 küsürlerde olan dersleri 90 ortalama ile geçiyorum. Bunu yaparken derse bile gitmiyorum. Not almıyorum, kitap okumuyorum. Sadece sınav vaktinde gidip kağıda birşeyler yazıp geliyorum. (Dalga geçtiğimi düşünebilirsiniz ama ciddiyim)
  • Uzun zamandır çalışma tempomda ve gün içerisinde yaptığım işlerde inanılmaz bir artış olduğunu fark ediyorum. Normal bir insanın bir günde yapacağı işin 5-10 kat fazlasını yapıyorum ve tüm bu işlemler zihnimi hiç yormuyor.
  • Muazzam bir hafızaya sahiptim, ama artık daha iyisine sahibim. Benimle 10 dakika geçirdiğinizde ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. (Örneğin eğer bir film izliyorsak ve o filmde bir müzik çaldıysa ben size o müziğin adını, müzik grubunu, şarkıcının adını, hangi yıl çıktığını, o müziğin başka hangi filmlerde çaldığını vs. takır takır sayarım)
  • Hiçbir ilgi alanım olmadığı sektörlerdeki karmaşık konuları bile çok kısa bir süre içerisinde anlayabiliyorum. Bunu anlayabilmek için bu websitesinde makalelere bile bakabilirsiniz. Hepsi inanılmaz derecede bilgi isteyen oldukça karmaşık tıbbi konular ve ben bunun okulunu bile okumuyorum.

Kafamın içerisindekileri size nasıl anlatabilirim bilmiyorum.

Ama en basit tabiri ile sanki daha önce uyku mahmuru gibi bir şekilde yaşarken şimdi yataktan yeni kalkmış uykusunu almış dinç bir insan gibiyim.

Sanki daha önceden beynimin kapasitesinin sadece %50’sini kullanıyormuşum gibi hissediyorum.

Ne Kullanıyorum ?

Genel olarak insülin duyarlılığımı artırabilecek, iltihaplanmamı azaltacak, mitokondri fonksiyonumu iyileştirecek takviyeler. Ayrıca kendimde eksik olan birçok vitamin ve mineral.

Ama burada anlamanız gereken konu şu;

Aşağıdaki liste sadece benim için oluşturulmuş bir takviye rejimi.

Bunu uzun süren araştırmalarım sonucunda kendimde eksik olduğunu fark ettiğim ve bunları düzeltebileceğini düşündüğüm ürünleri deneyerek oluşturdum.

Bu yüzden bu rejimi başka bir insanın kullanması hiç faydalı olmayabilir. Hatta size çok ciddi zararlar bile verebilir.

Eğer benim gibi bazı sağlık sorunlarınız var ise ve bunları iyileştirmek için uğraşıyorsanız, doktorunuz ile birlikte çalışın. Asla aşağıdaki takviyeleri kendi başınıza kontrolsüz bir şekilde kullanmayın.

  1. Taurin
  2. L-Karnitin
  3. Niasin
  4. Biyotin
  5. Folik Asit
  6. B12
  7. D3 vitamini
  8. Balık Yağı
  9. A vitamini
  10. Çörek Otu Yağı
  11. Zeytin Yaprağı Ekstresi
  12. Yeşil Çay Ekstresi (EGCG)
  13. Berberin
  14. Alfa Lipoik Asit
  15. Koenzim Q10
  16. PQQ 
  17. Tarçın
  18. Zerdeçal
  19. Zencefil
  20. Myo-Inositol
  21. Krom
  22. Magnezyum
  23. Ginseng
  24. Kolin
  25. Vitamin B5
  26. Vitamin B6
  27. C Vitamini
  28. K2 Vitamini
  29. Molybdenum
  30. Melatonin (arada sırada)
  31. Lactobacilius Reuteri
  32. Bifidiobacterium Longum 
  33. Lactobacilius Plantarum
  34. Saccharomyces Boulardii
  35. L-teanin
  36. Keçiboynuzu
  37. Kuersetin
  38. Glutamin
  39. Kreatin
  40. Rooibos
  41. Tiroid Hormonu (T4) – 25 mg
  42. Reishi

Tüm bunları genellikle günlük alıyorum. Durumuma göre bazı takviyelere belirli süre ara verebiliyorum. Bunlara ek olarak yaşam tarzı olarak aşağıdaki faktörlere oldukça dikkat ediyorum.

  • Uyku düzeni
  • Egzersiz (Kaslı olmaya değil atletik olmaya çalışıyorum. Tek seferde 40 şınav iyidir)
  • Güneşlenmek (Bu konuyu kendi üzerimde çok denedim ama D3 vitamin takviyeleri o kadar fazla yardımcı olmuyor bu yüzden en iyi yöntem güneşlenmek. Daha fazla güneşlenebilmeniz için daha çıplak olmalı ve güneş ışınlarına direkt temas etmelisiniz. Sahil kenarları iyidir, bu imkanım olmadığında evde camları açıp çıplak bir şekilde güneşleniyorum. Gerçekten çok fark ediyor)
  • Haftada 1 gün balık tüketirim
  • Kırmızı et çok fazla yemem, bunun yerine daha fazla sakatat (ciğer, beyin, dil) ve pöç (çok sık tüketirim) gibi hayvanın daha faydalı bölgelerini tüketirim.
  • Günlük karbonhidrat alımımı 200 gram ile sınırlı tutuyorum. (Bu aslında yüksek bir rakam, ama karbonhidratı seviyorum)
  • Çok sık turşu tüketirim ve genellikle kendi turşumu kendim kurarım. Turşu kurarken laktofermante yöntemini kullanıyor ve genellikle sirke katmıyorum. Tadı biraz daha turşumsu oluyor (bence sirkeli turşu daha lezzetli) ama bu yöntem daha faydalı.

Neden İnsanlar Beni Anlamıyor ?

İnsanoğlu olarak bilgiye ve gerçekliğe inanmak üzere programlanmamışız. Bazen çok basit bir şeyi bile anlatırken karşımdaki insanın anlattığım şeye karşı çıktığını fark ediyorum. Oysaki anlattığım konu elimde tuttuğum bir kalemi bıraktığımda yere düşeceği kadar basit bir konu. Ama bu konuda bile gerçekliğin aksini savunan insanlar var.

Çünkü ne yazık ki insanoğlu olarak bilgiye değil inanmak istediğimiz şeylere inanıyoruz. İnsanlık tarihine bakın, birçok din var müslümanlık, hristiyanlık, yahudilik, Hinduizm, Ateizm vs.

İlginç bir şekilde bütün insanlar kendi inandıkları dinin doğru olduğunu düşünüyorlar.

Dünyanın öbür tarafında birkaç tane insan öküze tapıyor ve kendilerinin haklı olduklarını diğer bütün insanların yanıldıklarını düşünüyorlar.

Tarih arenasında biraz ileri gidelim. Amerikan iç savaşında 1 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Peki ne için ?

Bu insanlar ülkelerini savunmak için dış güçlerle mücadele ederek kahramanca hayatlarını kaybetmediler.

Bu insanlar köleliğin var olması veya kaldırılması için birbirleriyle savaşırlarken hayatlarını kaybettiler.

Düşünün, “kölelik” ne kadar saçma öyle değil mi ?

Bariz bir şekilde şu anda yanlış olduğunu kabul ettiğimiz bir konu için bundan ortalama 150 yıl önce milyonlarca insan birbiri ile savaştı ve yüzbinlercesi de öldü.

Bu insanlar gerçekleri görmek yerine inandıklarının daha doğrusu inanmak istedikleri şeylerin peşinden gittiler.

Aslına bakacak olursanız bugün birçok insan yukarıdaki insanlar ile aynı kaderi paylaşıyor. Emin olun ben bile bir dönemler bu şekildeydim. Sonrasında bu yaptığım şeyin ne kadar yanlış olduğunu fark ettim. Oy verdiğim siyasi parti, tuttuğum futbol takımı, görüşlerini dinlediğim eğitmenler, takip ettiğim sanatçılar aslında hepsi sadece onları sevdiğim içindi. O insanların gerçeği gösterip göstermediklerini zerre umursamıyordum.

Ama bugün artık tüm bunların farkındayım. Bu yüzden hayatımın her anında doğruyu bulabilmek için özel bir çaba sarf ediyorum. Artık bilimsel çalışmalar ile gerçekliğini sağlayamadığım hiçbir şeyi kabul etmiyorum.

Araştırma, deney, gözlem ve sonuç.

Bütün hayatımı bu denklem üzerinden yönlendirmeye çalışıyorum. Bu yüzden bu websitesinde gördüğünüz her bir bilgi için bilimsel araştırmalara link veriyor, bu da yetmezmiş gibi bunların çok büyük bir bölümünü kendi üzerimde deniyor/gözlemliyor ve sonuçlarını not ediyorum.

Bu yüzden diğer insanlardan farklıyım.

Bu yüzden bu websitesindeki bilgileri başka hiçbir yerde bulamıyorsunuz.

Çünkü diğer insanlar inanmak istediklerine inanıyorlar.

Ben ise var olan gerçeklere.

Mustafa Aydın
Yanlız ve çaresiz olmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Bu yüzden bu dünyada başka hiç bir insanın yanlız ve çaresiz hissetmesini istemiyorum.

Son Makaleler

Sigaranın Zararları (Bilimsel Kanıtları İle)

1920'li yıllardan itibaren bilim adamları ve doktorlar sigarayı çeşitli hastalıklar ile ilişkilendiriyorlar. Araştırmacılar, sigara içmenin kanser , kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kalp hastalığı , IQ'da düşüş , erken yaşlanma ( saç dökülmesi de dahil...

Neden Daha Fazla Doktor Yetiştirmemize Rağmen Daha Çok Hasta Oluyoruz !

Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle sağlığın nasıl üretilebileceğinden bahsetmem gerekiyor. Öncelikle konu sağlık veya başka bir şey olsun, iktisadi olarak eğer bir şey...

Neden Hergün 42 Farklı Takviye Kullanıyorum !

Deli değilim ! Mantıklı bir açıklamam var. Hali hazırdaki tıp literatürü beni iyileştirebilmek için yetersiz kaldığında başıma daha kötü ne gelebilir ki diyerek yenilikçi bilimsel...

1 Yorum

  1. Mustafa hocam merhabalar,elinize saglık cok faydalı bir yazı.ne kadar sürede gecti kontrol altına alabıldınız bu hastalıgı, herhangi bir krem antibiyotik kullanımınız yok su an degil mi?1-2 dahi sakal sac ta irinler olusuyor mu,bu yasam sekliyle
    tesekkurler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir